Oruç, En Güzel İkrâmıdır
(Bozkır hikayesi)
Annem ve babam okula giderken yazılı olduğu günlerde oruç tutmamı istemezdi. Bir gün beni de sahura kaldırmamışlar. Sabah sofraya tahın, zeytin ve Kayamuğar Keşini hazırlamış "ye oğlum ye okula gideceksin Allah zeytin açıklığı versin ye" diye gönlümü etmeye çalışıyor. "Oruç tutacam" dedim.
Yürüyerek Bozkır'a gittim. Gün boyu10 saatlik ders yetmezmiş gibi üstüne birde Çayır Harmanında top oynadık. İyice halden halevetten kesilip ağır aksak yola düştük. Çat'ın girişinde bulunan Soguk Oluğa (Agız Oluğu) geldim. İftara 10 dakika vardı. Buzluk Yokuşu'nu ağacak gücüm kalmadı. Susuzluktan umuru vücudumu çayır cayır yanıyordu. Artık iftarı bu çeşmede yapayım diyerek yarğınımı çeşmenin üzerindeki taşa yasladım. Uyuya kalmışım. Rüyamda çaydan billur gibi sular akıyor, bir çeşmeden birde çaydan içiyor tadına doyamıyorum. Her tarafım ıslanmış çurçuluğum çıkmış ama hiç umrumda değil içtikçe içiyorum. Tam bu sırada böğrümün ortasından ağrı hissediyor buna rağmen kana kana su içmeye devam ediyorum.
KALK!..
Sesiyle gözlerim açıldı. Muhtar Hasan uyandırmak için beni çengel ile dürtüyor "akşam vakti ne uyuyorsun" diye bağırdı. "İftar için bekliyordum" dedim . "Haydi iftarını aç da gidelim" dedi. Acele etmeden suya uzandım bir avuç içtim ama o rüyamda ki suyun yanında bu abdest suyu gibi hiç hazetmedim içesim gelmedi. Sanki rüyamda değil de sahiden içmişim gibi suya doğmuşum, vücudumun ateşi düşmüş, ağzımda hoş bir tat ve koku vardı. Köye doğru yola düştüm. Hasan Emmim "hani bu kadar su için mi bekleyip, uyuya kaldın" diye bağırdı. "Rüyamda bana çok daha güzelini ikram edildi" diyerek hızla Buzluk Yokuşu'na dayandım.
Bu günlerde tüm güzellikleri ve ikrâmlarıyla bizi saran bir Ramazan ayının daha sonuna geldik.
Gelecek Ramazan'a ulaştırması duası ile....
Hayırlı bayramlar!...
(Not: Bozkır'ın konuşmasını bozmadan yazmaya çalıştım)
Muammer Tunahan
Bozkırgücü Spor Kulübü
Başkanı
Konya / Bozkır / Çat
